• call img
  • MÜŞTERİ HİZMETLERİ

  • line
  • 444 24 98
firma logo

Minare Ustası Abdullah Coşkun

firma sektörü

Sektör :

firma yetkilisi

Yetkili Kişi :

Abdullah Coşkun

reklam logosu
12

Minare Ustası Abdullah Coşkun ve ekibi yaklaşık 15 yıldır Cami minaresi yapımı ile uğraşmaktadır. Yaptığımız işler arasında minare restorasyonu, minare onarımı ve bakımı işleri, minare projesi ve projelendirme uygulama, hazır minare projelerinin uygulanması, minare boyama, Minare alemi ve fiberglas külah değişimi, satışı ve takılması işlerini yapıyoruz.Camii inşaatının estetiğini ve güzelliğini minare tamamlamaktadır. Bu mimari yapıyıda minare ustası yani minareci tamamlamaktadır. Minare işinde minareci işini titizlikle yapmakta ve eserini layıkı ile tamamlamaktadır.

apça olanmenarakelimesinin değişikliğe uğramış halidir. Minare, genellikle taştan inşa olunduğu gibi tuğladan ve ahşaptan da yapılır

İlk minare, hicri 58 senesinde Eshab-ı kiramdan hazret-i Muaviye’nin emriyle, Mısır Valisi Mesleme bin Mahled tarafından yapılmıştır. Minareden ilk ezanı, Mesleme’nin kardeşimüezzinSerahbil bin Amire okumuştur. Ezan okumak, Hicretin birinci senesinde Medine’de başladı. Medine’de ilk ezan okuyan Hazret-i Bilal-i Habeşi, Mekke’de ise, Labbib bin Abdurrahman’dır. Minare yapılmadan önce, ezan mescitlerin dışında yüksek bir yerde, dam, duvar üzerinde okunurdu. Hicri 58 senesinden sonra yapılan camilerde birer minare yapılması dini bir vecibe halini aldı. Mısır, Suriye, Irak, İran, Hindistan, İspanya ve Anadolu’da yapılan camilerin yanına birer minare inşa edilmiştir. Böylece dini mimaride önemli birunsurhaline gelen minare, her milletinmimarivekarakteranlayışına göre, değişik tarzlarda çeşitli yapılar olarak yapılmıştır. Ayrıca minare üzerine çıkıp dönerek ezan okunmasına yarayan şerefeler ilave edilmiştir.

Türklerde minare, Selçuklularla başlar. Zamanla şehirleri süsleyen ve ülkenin varlığını ispatlayan narin ve nazik yapılar halini almıştır.

Minare, en ahenkli ve engüzelşekline, Osmanlı devrinde, mimari sanatının zirveye ulaştığı on altıncı asırdamimarSinan zamanında ulaşmıştır.

Türkiye terminolojisinde minare, temel kısmından başlamak üzere kürsi (kaide), pabuç (kürsiden gövdeye geçiş kısmı), gövde, şerefe, petek (şerefenin üstündekigövdekısmı) külah vealemkısımlarından ibarettir. Bazı camilerin ahşap, tahta minareleri hariç, umumiyetle devirlere göre tuğla vetaşolarak yapılmıştır. Minarelerin harici şekilleri genelde caminin üslubuna uyacak şekildedir. Bazılarının sathı düz, bazılarının boydan boya uzun asabalarla süslüdür. Minarelerin gövde ve petekleri, burmalı, yivli, oluklu olarak da yapılmıştır. Zamanla minarelerin boyları yükselmiş ve gövdeleri incelerek zarafeti bir kat daha artmıştır. Edirne Selimiye Camii minareleri 70,89myüksekliğinde olup, 3,80 m kalınlığındadır. Üç şerefesine ayrı merdivenlerle çıkılmaktadır. Süleymaniye minaresi 63,80 m Şehzadebaşı 41,54 metredir.

Minarelerin en süslü bölümüşerefekısmıdır. Şerefe çıkıntısının altı tuğla bindirmeli veya taş istalaktit ve püsküllerle bezeli olduğu gibi, etrafı da ekseriyaajurnefismermerkorkuluklarla çevrilidir. İlk minarelerde bir tane olan şerefe sayısı bazı minarelerde üçe kadar varmıştır. Şerefeden sonra başlayan, ekseriya gövdeye nazarankalemucu gibi incelen petek kısmı da minarenin boyuna uygun bir nispetteahşapve üzeri kurşunla örtülmüştür. Daha sonraları külahlar taştan yapılmıştır. Çok minare şekilleri vardır ki, hepsi de ayrı birer inceleme konusu olmuştur.

Selçuklular devrinden itibaren bazı camilerde minare ikiye, sonra Edirne Üç Şerefeli Camiinden başlayarak Süleymaniye ve Selimiye’de bunların sayısı dörde, Sultanahmed Camiinde altıya çıkmıştır. Bazı camilerde debilhassamahyagayesiyle ikinci bir minare yapılmıştır. (Bkz. Mahya)

Selçuklu minarelerinde de burmalı minareler vardır. Minarelerin inşası mimaride ayrı bir ihtisas şubesi teşkil eder. Eskiden maharet vebilgisahibi minareci ustaları vardı. Her taşın kendi yerine göre traş edilmesi ve minarenin içinde merdiven basamaklarının ortasına gelen bir mihver etrafında taşların birbirine uyması ve kenetlenmesi mühim bir inşa meselesidir. Burmaların bazen 40 m kadar yükseklikte olması dolayısıyla rüzgarla sallanması düşünülecek olursa işin güçlüğü anlaşılır.

Minarelerin içinde ekseriyetle tek bir merdiven olup buradan şerefeye veya şerefelere çıkılır. Edirne’deki Selimiye Camiinde aynı gövde içine üç merdiven inşa olunmuştur ki, bunların aşağıda ayrı ayrı kapıları olup, her şerefeye ayrı merdivenle çıkılır ve bu merdivenlerden çıkanların herbiri birbirini görmezler. Bu husus, Mimar Sinan’ın mimari deha ve kabiliyetinin hayranlık veren misallerinden birisidir.

Minarenin en yüksek yeri alemdir. Alem,bayrakdemektir. Minare alemleri, İslam aleminin dini sembolü olanhilalşeklindedir. Ülkemizdeki bazı alemlerin kıskaçları arasındayıldızda bulunur. Alemler, madeni veya taştan olabilir. Ancak binaya nispetle büyük ölçüde olanlar, genelde bakırdan ve altın yaldızlıdırlar. Alem; kaide, küp, armut, bilezik ve tepelikten mürekkeptir. Tarihi minarelerimiz yurdumuzun tapusuna imza atan kalemler gibidir.

firma etiketleri Firma Etiketleri
BENZER FİRMALAR