• call img
  • MÜŞTERİ HİZMETLERİ

  • line
  • 444 24 98
firma logo

Miraz Erbane Def Atölyesi

firma sektörü

Sektör :

firma yetkilisi

Yetkili Kişi :

Fırat Alkış & Burcu Yankın

Miraz Erbane Atölyesiolarak bir süredirerbane/defüzerine çalışmalar yürütüyoruz. Çok geniş bir coğrafyaya yayılmış, çok farklı usullerde ve özgün çalım tekniklerine sahip olanerbane uzun erimli bir çalışma gerektiriyor.

Özellikle İran’da virtüözite düzeyinde çalınması ve kültürün her alanında özel bir yere sahip olması itibariyle bu enstrüman üzerine yazılmış çalışmalar daha çok İran makamları ve gelenekleri üzerine kurulu. Hem erbaneyi bu yönüyle keşfetmek, öğrenmek hem de Türkiye’de kullanılan farklı ritim kalıplarının erbaneye taşınması, bölgesel çalım tekniklerinin geliştirilmesi,defin farklı enstrümanlarla birlikteliği ve icra olanaklarının genişletilmesi gibi konularda deneyimlerimizi, birikimlerimizi paylaşmak istiyoruz. Bu amaçla oluşturduğumuz bu blogun erbane çalan veya çalmak isteyen herkesin katkılarıyla gelişeceğine inanıyoruz,katılımlarınızı bekliyoruz…

Def bağrında onlarca metal halka taşıyor.
Halkalar çoğaldıkça daha büyük ve güçlü bir ses çıkarıyor.
Bizler de o halkalar gibiyiz.
Çoğaldıkça daha yüksek seslebarışdiyeceğiz…



Erbane/Def

Ortadoğu ve Mezopotamya’nın en kadim sazlarından biri olanerbane/def, birçok kültürün, özellikle de inanç kültürlerinin kendini ifade araçlarından biridir. Antik çağlardan bugüne birçok ritüelin merkezinde yer almaktadır def, bu dönemlere ait kabartmalar, heykeller, resimler ve yazılı kaynaklar def ve varyasyonu enstrümanların bu çok eski tarihine ilişkin önemli ipuçları sunmakta, özellikle elinde defleriyle resmedilen kadınların, Tanrıçaların varlığı defin daha çok da kadınlar tarafından icra edildiğini göstermektedir. Yüzyıllar boyunca büyücüler, şamanlar, abdallar, dervişler, qewwallar çaldıkları deflerle,zikir ve cemgibi merasimleri yönetmiş, düğün ve cenaze, şenlik ve yas, savaş ve barış gibi insanlığın ortak durumlarını ve duygularını ifade etmiş, korkulara, hastalıklara çare bulmada defin sesine başvurmuştur.

Kimi anlatılardadefin tarihi evrenle ilgili yaratılış efsanelerine kadar uzanmaktadır. Hatta kendisinin Dünya’yı, Ay’ı, Güneş’i yahutKozmos’u simgelediği, varlığın dört ana maddesini bünyesinde taşıdığı yönünde inanışlar mevcuttur. Bu nedenle öpülüp baş üstüne konduğu, duvarlara asıldığı, yere bırakılmasının dahi ayıp karşılandığı kültürlere de rastlanmaktadır.

İslam ve müzikkonusunda birçok tartışma olsa da İslam kültüründe Hz. Muhammed’in hadislerinden hareketle, icrasına izin verilen belki de tek enstrümanın def olduğu söylenebilir. Bu sayedeKadirilik,Nakşibendilik,Rıfailik,Mevlevilik… gibi tarikatlar ve inanç grupları defi geçmişte olduğu gibi bugün de sahiplenmekte, icra etmektedirler. Tabii bu ritüeller toplumsal hayatın daha özel alanlarında, kapalı ortamlarda gerçekleşmektedir. Ebedi hayata kavuşmak için, zikirlerin kalpleri nurla doldurması için şiddetli bir darp ve yüksek sesle çalınır defler.Mevlânâmezarı başında dahi def sesi duymak ister:

Mezarımı ziyarete gelirsen, üstümdeki toprak yığınının raks ettiğini görürsün
Kardeş mezarıma defsiz gelme, çünkü Allah meclisinde gamla oturmak yaraşmaz.

Kalenderilik,Melamilik,Haydarilikgibi inanç sistemlerinde de dervişlerin her zaman yanlarında def, kudüm, boynuz gibi enstrümanlar taşıdıkları, ilahiler okudukları, ateşin etrafında raks ve sema gösterileri yaptıkları aktarılır. Günümüzde özellikle Kürdistan’daderwêşolarak adlandırılan ve köy köy gezerek ilahiler okuyan gezgin erbanecilerin, geçmişteki dervişlik geleneğinden bugünlere kalan son temsilciler olduğu söylenebilir.

Yine Kürtlerin kadim dinlerinden olanZerdüştlükte ve Yaresan da denilenEhl-i Hakinancında def önemli bir yer tutmaktadır. Günümüzde özellikleHorasanbölgesinde yaşayan ve ritüellerini sürdüren Zerdüştlerin def eşliğinde gerçekleştirdikleri ayinler birçok araştırmacı tarafından merakla takip edilmektedir. Ehl-i Haklarserencamdenilen ayinlerindetembûr ve defibir arada icra etmektedirler.

Defdenilince akla gelen topluluklardan biri deEzidilerdir. Mezopotamya’da, Hakkari, Mardin, Batman, Urfa… gibi bölgelerde de yoğun varlık gösteren Ezidiler tarih boyunca kendilerine uygulanan baskılar ve katliamlar sonucu bugün sayıca azalmış, yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalmış ve dünyanın farklı bölgelerine dağılmışlardır. Def, Ezidiler için de kutsaldır. Hz. Adem’in yaratılışında bile cennetten indirilen defin sesinin etkili olduğuna dönük metinler mevcuttur. Bu anlamda kast sistemlerinin önemli bir sınıfını oluşturan veQewwaldenilen müzisyenler Ezidiliğin kutsal günlerinde,Irak-Laleş’teki hac merasimlerinde, kutsal ziyaretlerde veya cenaze merasimlerinde def ve kaval çalmakta, ibadetleri yönetmektedirler.

Görüldüğü gibi çok geniş bir coğrafyaya ve tarihe yayılmış olan defin anlatacak çok şeyi var. Farklı çalım teknikleri, makamları, usulleri ile inancı, sevinci, acıyı, umudu ve isyanı ruhunda bir arada taşıyor. Bu nedenle güçlü bir enstrüman. Bu nedenle def icracıları artıyor, defe olan merak günden güne büyüyor. Biliyoruz ki yaşam var olduğu sürecedefde var olacak,Mevlana’nın şiirindeki gibi dile gelip yalvaracak:

Ne olur tenime dokun, dokun ki kendim olabileyim!

firma etiketleri Firma Etiketleri
BENZER FİRMALAR