Madencilik İşleminin Temel İlkeleri Nelerdir?

Devletler madencilik işlemleri hakkında madencilik firmaları ve mineral endüstrisi için temel ilkeleri belirlemiştir. Buna göre; İzin işlemlerinde ve çevre yönetimi sistemlerinin geliştirilmesi adına yürürlüğe konması aşamasında çevre yönetimine öncelik gösterilmesi gerekmektedir. Erken ve kapsamlı çevresel etkilerin değerlendirilmesi, kirlilik kontrollerinin ve diğer önleyici durumlar adına tedbirler alınması mutlaka gerekir. Denetleme, izleme ve acil eylem planları aksatılmamalıdır.

Madencilik faaliyetlerinde sosyoekonomik etkiler değerlendirilmelidir.

Sosyal planlama çok önemli bir konumda bulunmaktadır.

Tüm konulara politika ve proje aşamalarında dikkat edilmelidir.

Her bölümde çalışanların çevre yönetimindeki sorumluluklarını tanımaları gerekir.

Çevre planlarının doğru bir biçimde yürürlüğe konması için yeterli kaynak, eğitimler ve iş gücü gerekmektedir.

Madencilik işlemlerinin tüm aşamalarında faaliyetlerden etkilenen topluluklar belirlenmelidir.

Faaliyetlerin tamamında çevre dostu teknikler uygulamalara eklenmelidir.

Tehlikeli maden ve diğer atıkların işlenmesi için tasarım, uygulama ve kapama süreçlerinde yasaların geliştirilmesinde risk yönetimi ve risk analizi yapılmalıdır.

İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi

Madencilik işlemlerinin ilk sırasında İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamaları gelmektedir. Yapılacak tüm işlemlerin madencilere, diğer insanlara ve çevreye zarar vermemesi için tüm tedbirler uygulanmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma desteklenmelidir. Etik iş uygulamaları ve kurumsal yönetim için etkili sistemler devreye alınmalıdır. Süreçlerin tamamında şeffaflık sağlanmalıdır. Sürdürülebilir kalkınma ve kurumsal strateji, karar süreçleri ile entegre edilmelidir. Faaliyetlerin etkisi altında olan çalışanlar ve toplulukların insan haklarına, kültürlerine, geleneklerine, menfaatlerine ve değerlerine saygı gösterilmesi gereklidir.

Biyolojik Çeşitliliğin Korunması

Biyolojik çeşitlilik korunmalı ve arazi kullanımına eklenmesi gereklidir. Enerji kullanımı ve iklim değişikliği gibi konularda sürekli olarak gelişmeler takip edilmelidir. Sürdürülebilir kalkınmanın fırsatları ve zorlukları ile alakalı önemli bir noktada bulunan paydaşların süreçlere açık katılımları sağlanmalıdır.