Kömür Madenciliğinin Çevresel Etkileri

Yüzlerce yıldır insanların kullanmayı tercih ettiği bir maden olan kömür birçok alanda ihtiyacımızı karşılayan bir enerji kaynağı olmuştur. Kimi zaman yazı yazmak için kimi zaman ısınmak için bile kullanımı yaygın olan bu maden zorlu süreçler neticesinde elde edilmektedir. Maden ocaklarının keşfi sonrasında kömür çıkarabilmek için çok sistemli ve zahmetli bir çalışma ortaya koyulmaktadır. Çeşitli ihtiyaçları karşılayan bu kömür aynı zamanda havaya salgıladığı zararlı gazlar ve partiküller sebebiyle, sektörde çalışanların diğer mesleklere oranla sağlık sebebiyle daha erken emekli olmalarını gerektiren bir iştir.

Kömürün Doğaya Olumsuz Etkileri

Kömür; konutlarda, elektrik üretiminde, sanayide ve daha birçok alanda kullanımı yaygın bir üründür. Ülkemizde özellikle Karadeniz Ereğli havzasında önemli taş kömürü ocakları yer almaktadır. Yüksek oranda istihdam yaratan bu alanda faaliyetler sürekli olarak devam etmektedir. Ancak kömür madenciliği çevremize olumsuz etkileriyle iz bırakmaktadır. Toprağı ve kayaları oyma ve kırma işlemleri sebebiyle yer altı su kaynaklarının kirlenmesine sebep olmaktadır. Havaya yayılan zararlı gazlar sebebiyle ocakların bulunduğu bölgelerde hava kirliliği sürekli olarak artmaktadır. Toprak verimliliği azalırken aynı zamanda arazi bozulmaları meydana gelmektedir.

Kömür Madenciliğinin Olumsuz Etkilerini Azaltmak için Yapılabilecek İşlemler

İstihdam ve iş gücü potansiyelini arttıran ancak doğa yapısının bozulmasına sebebiyet veren maden ocaklarında uygulanabilecek bazı tedbirler ile zararı en aza indirmek için bazı çalışmalar yapılmalıdır;

• Tehlikeli gazların çevreye etkisini azaltmak için ocaklarda doğru hava filtreleme işlemleri uygulanmalıdır.
• Zamanla biriken gazların sızıntı ve patlama risklerine karşı ölçümleri doğru yapılmalı ve tasfiyeleri sağlanmalıdır.
• Yakın çevrede yer alan tarım arazilerinde ve yerleşim alanlarında arazi bozulmaları gerekli kurumlarca değerlendirilmelidir.
• Yetkili bakanlıkça belirlenen kurallara tam uyum sağlanmalı ve her türlü risk oranı en aza indirilmelidir.
• İş güvenliği kuralları ihmal edilmemeli ve bu yüzden oluşabilecek kazalara ve doğaya verilecek zarara engel olunmalıdır.